Eğitim Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı Ender Karaaslan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sendikalarına açılan soruşturmaya tepki göstererek şu açıklamalarda bulundu:
Baskılar bizi yıldıramaz
“Sendikamız öğrencilerin güvenli bir üniversite ortamında eğitim öğretim haklarını kullanmalarının sağlanması amacıyla üniversitelerdeki öğretim elemanı üyelerimizin 25 Mart 2025 tarihinde bir günlük “hizmet üretmemesi” kararı almıştır.
Alınan bu eylem kararı sonrası Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sendikamıza soruşturma açılmış, MYK üyelerimiz hakkında iki hafta ev hapsi ve sonrasında haftada bir imza atmak üzere adli kontrol cezası verilmiştir.
MYK üyelerimize verilen bu cezalar doğrudan doğruya sendikamızın sendikal faaliyetlerini engelleme amacı taşımaktadır. Savcılığın “suç işlemeye alenen tahrik etme” gerekçesiyle açmış olduğu soruşturma hukuki dayanaktan yoksun, gerçekleri çarpıtan ve sendikamızı hedef gösteren bir tutumdur ve kabul edilemez.
Sendikal haklarımız, uluslararası sözleşmeler ve anayasa ile güvence altındadır ve kamu emekçilerinin iş bırakma hakkı vardır.”
Milli eğitim bakanı hedef göstermektedir
“Bu gelişmeler yaşanırken Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin yaptığı açıklamayla sendikamıza ders vermeye kalkmış, yine yasaya göre yetki alanı dışında olan konuları kendine vazife etmiştir. Aldığımız eylem kararının ne olduğunu bilmediği için yanlış değerlendirmelerde bulunmuş, tüm eğitim emekçilerine tehditler savurmaktan çekinmemiştir.
Sendikamızın, iktidarın hedefi olmasının nedeni gayet açıktır. Eğitim Sen bu güne kadar hem ilimiz Afyonkarahisar’da hem de ülkemizde parasız, nitelikli, bilimsel ve laik eğitimi savunmuştur. Eğitim çalışanlarının ekonomik sosyal taleplerini haykırmaktan geri durmamıştır. Bu yönüyle Eğitim Sen, iktidarın istediği sürekli teşekkür eden, boyun eğen, itaat eden, yandaş – sarı sendika tanımına uymamaktadır.”
Öğrencilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz
“Eğitim Sen olarak bir kez daha altını çiziyoruz: Baskı, tehdit, şiddet ve sömürüye karşı birlikte mücadele edecek, birlikte kazanacağız! Sadece kendi haklarımız için değil; çocukların, öğrencilerin, toplumun geleceği için mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Son olarak diyoruz ki; “kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”
