HABER DETAYI

22 Temmuz 2025 21:26

Afyon’da 45 bin kişinin yaşadığı yer çöküyor: Eber Gölü kurudukça o yer tam 1 metre çöktü, kırmızı alarm!

Afyon’da 45 bin kişinin yaşadığı yer çöküyor: Eber Gölü kurudukça o yer tam 1 metre çöktü, kırmızı alarm!

Afyonkarahisar’ın Bolvadin ilçesi, geçmişte yaşanan Sultandağı ve Çay depremlerinden (03 Şubat 2002, Mw: 6.0 ve 6.3) sonra yüzey deformasyonlarının etkisi altına girdi. Dr. Süleyman Gücek’in aktardığına göre, bu fay hattı üzerindeki yüzey hareketliliği yıllar içinde artış gösterdi. Bu durum, hem sismik hem de geoteknik açıdan dikkatle izlenmesi gereken bir sürecin parçası.

Yeraltı Suyu Çekiliyor, Zemin Büzülüyor

Son 25-30 yılda küresel iklim değişikliği, azalan yağışlar ve kontrolsüz yeraltı suyu kullanımı nedeniyle bölgede su seviyesi ciddi şekilde düştü. Özellikle Bolvadin çevresindeki killi alüvyal zeminler, su kaybıyla birlikte büzülerek yüzey kırıkları ve düşey çökme gibi deformasyonlara yol açtı. Bazı bölgelerde bu çökme miktarı 1 metreyi aştı.

Afyonkarahisar Cay Ilcesi Eber Golu Tabiat Guzellikleri Kayik Scaled

Eber Gölü’nün Beslenme Rejimi Bozuldu

Bölgedeki zemin problemleri yalnızca doğal etkenlere bağlı değil. Bilinçsiz su tüketimi ve kontrolsüz yeraltı kuyuları yetmezmiş gibi, son yıllarda yapılan Akdeğirmen ve Çay Barajları da Eber Gölü’nün doğal su akışını engelledi. Bu da gölün çevresindeki zemin stabilitesini doğrudan tehdit eder hale getirdi.

Bilimsel Gözlem ve Uyarı: Sürekli İzleme Şart

Dr. Gücek’in arazi gözlemleri ve sondaj verilerine dayanan geoteknik modellemeleri, yeraltı su seviyesindeki azalışın zemin deformasyonlarını tetiklemeye devam ettiğini açıkça ortaya koyuyor. Uzman isim, bu sürecin sadece bugünü değil, Bolvadin’in gelecekteki yapılaşmasını ve yaşam güvenliğini de tehdit ettiğini vurguluyor.

Çözüm: Bütüncül Bir Müdahale Planı

Eber Gölü ve çevresi için hidrojeolojik ve geoteknik süreçlerin birlikte ele alınması gerektiğine dikkat çeken Gücek, sürekli izleme sistemlerinin kurulması ve önleyici tedbirlerin vakit kaybedilmeden hayata geçirilmesi gerektiğini belirtiyor. Aksi takdirde, bölgedeki zemin çökmesinin daha geniş bir alanı etkilemesi kaçınılmaz.

Süleyman gücek

Gücek’in X Hesabından yaptığı “Eber Gölü ve Bolvadin” başlıklı paylaşımın tamamı şöyle:

Son dönemde kamuoyunda sıkça gündeme gelen Eber Gölü, yalnızca ekolojik değil, aynı zamanda geoteknik açıdan da önemli bir konudur. Bolvadin şehir merkezinin güneydoğusunda yer alan Eber Gölü çevresi, hem doğal yapısı hem de zemin davranışı bakımından Bolvadin ilçesi için kritik öneme sahiptir. 03 Şubat 2002 tarihinde Afyonkarahisar’da meydana gelen Sultandağı ve Çay depremleri (Mw: 6.0 ve 6.3) sonrasında, Bolvadin Fayı üzerinde gözlemlenen yüzey deformasyonlarının artarak devam ettiği akademik çalışmalarda tespit edilmiştir. Bu deformasyonların temel sebeplerinden biri, bölgedeki yeraltı su seviyesindeki ciddi azalmadır.

Son 25-30 yıllık süreçte küresel iklim değişikliğine bağlı kuraklık ve aşırı yeraltı suyu çekimi, Bolvadin çevresinde su seviyesinin önemli ölçüde düşmesine neden olmuştur. Bu durum, özellikle havzada yaygın olarak bulunan killi alüvyal çökeller üzerinde önemli geoteknik etkiler doğurmuştur. Su seviyesinin düşmesine bağlı olarak bu zeminlerde rötre (büzülme) kaynaklı çizgisel yüzey kırıkları ve düşey deformasyonlar meydana gelmiş, bu deformasyonların zamanla şiddetlendiği gözlemlenmiştir. Eber Gölü’ne doğru uzanan güneydoğu bloklarındaki çökme miktarlarının bazı bölgelerde 1 m’yi aştığı tespit edilmiştir. Tarafımca geçen yıl haziran ayında yapılan arazi gözlemleri ve sondaj verileri doğrultusunda oluşturulan geoteknik modellemeler, yeraltı su seviyesindeki azalışın bölgedeki zemin deformasyonlarını tetiklemeye devam ettiğini göstermektedir.

Sonuç olarak, küresel iklim değişikliğine bağlı olarak dünya genelinde artan sıcaklıklar ve azalan yağış rejimi, kuraklık koşullarının sürekliliğini ve buna bağlı olumsuz etkileri ciddi ölçüde artırmaktadır. Akarçay Havzası özelinde ise, yeterli su kaynaklarıyla beslenememe durumu, bilinçsiz su tüketimi, kontrolsüz şekilde açılan yeraltı suyu kuyuları ile birlikte son yıllarda inşa edilen Akdeğirmen ve Çay Barajı gibi büyük ölçekli yapılar, Eber Gölü’nün doğal beslenme rejimini bozmuş; bu durum, göl çevresindeki zeminlerin stabilitesini tehdit eder hâle getirmiştir. Bu çerçevede, bölgedeki hidrojeolojik ve geoteknik süreçlerin bütüncül bir yaklaşımla ele alınması, sürekli izlenmesi ve gerekli önleyici tedbirlerin vakit kaybetmeden hayata geçirilmesi büyük önem arz etmektedir.

Saygılarımla.

Ekran Resmi 2025 07 22 13.49.48

HABERE YORUM YAP

HABERE YAPILAN YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.