Son yazımda Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki milletvekilleri ziyaretlerimizi değerlendirmiş, AK Partili vekillere göre seçimin neden kaybedildiğini ele almıştık.
Yazıyı “AK Partili vekillere göre kaybetme nedeni ekonomideki kötü gidişat ve Mehmet Zeybek…” cümlesi ile bitirmiştik.
Bu söz üzerine pek çok geri dönüş aldım.
Aldığım bu geri dönüşleri değerli buluyorum.
Bu yüzden bugün bu geri dönüşleri damıtarak sizlere sunmak isterim.
Başlayalım…
*
Mehmet Zeybek’i Kaybetme Nedenleri Sıralamasında İlk Sıraya Koyamazsın!
Bir okurum şöyle diyor…
-Eğer AK Partili vekiller gerçekten kaybetme nedeni olarak Mehmet Zeybek’i görüyorlarsa büyük hata yapıyorlar. Ve hata yapmaya devam ediyorlar. Mehmet Zeybek seçimi kaybetme noktasında etkisi olabilir ama Mehmet Zeybek’i kaybetme nedenleri sıralamasında ilk sıraya yazamazsın. 4’üncü 5’inci sıraya yazarsın. Denizli’yi, Bursa’yı, Kütahya’yı da mı Mehmet Zeybek yönetiyordu? Ankara’da, Antalya’da fark açılmış. Oralarda neden kaybettin? Eğer Ak Partili vekiller böyle düşünüyorsa teşhisi yanlış yapıyorlar demektir. Bu durumda doğru tedavi imkanı hala görülmüyor. Doğru teşhisleri ve doğru tedavileri yapamaz ise bu parti toparlayamaz!
*
CHP Değil, Halk Muhalefet Etti
Bir başka okurum ise şöyle diyor…
31 Mart’ta bizler CHP’nin muhalefetini değil, halkın iktidara karşı muhalefetini gördük. Halk, iktidarı yıkmak için güçlünün yanına kaydı. İktidarın karşındaki en güçlüye oy verdi. AK Parti bunu görmüyorsa bu iş bitmiş…
*
AK Parti Artık Fikir Üretemiyor
Bir başka okurum ise şöyle diyor…
AK Parti’nin önce algıyı düzeltmesi gerekiyor. Yolsuzluk algısı, adamcılık, rüşvet algısı… Bunların tamamını yıkmalı! İkinci yıkmaları gereken şey ise enflasyon… Bunu yıkamadığın her gün fatura Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kesilmeye devam edecek. Ama asıl sıkıntı AK Parti artık fikir üretemiyor. Eskiden bu böyle değildi. Eskiden partide bir demokratik yapı mevcuttu. Şimdi tek kişi partisine döndü. Şu an bakanların adını sokakta sorsan 10 kişiden 9’u ne yazık ki bilemez. AK Parti’nin işi çok zor…
*
“Kimsesizlerin Kimsesi Deyip Üstünlerin Hükümeti”
Bir başka okurum ise şöyle diyor…
AK Parti’nin 20 yılda ne yaptığına bir bakalım. Köprüler, şehir hastaneleri, otobanlar karşımıza çıkıyor. Peki üretilen bir şey var mı? Yok… Bunların yanında inşaat sektörü her geçen gün büyüdü, bol bol inşaat yapıldı. Peki tüm bunlardan kitleler kazanç elde edebilir mi? Kocaman bir hayır. AK Parti yoksul kesim için hiçbir şey yapmamış! Buradan bu çıkıyor. Fakat her gün çıkıp, “biz kimsesizlerin kimsesiyiz” diyen bir parti, 20 yıldan fazla bu ülkeyi yönetmiş, buna rağmen kendine kayıtsız destek veren yoksul halk için hiçbir şey yapmamış! O zaman sen kimsesizlerin kimsesi değil, ‘üstünlerin hükümeti’ olursun.
*
Makamlar Büyümeliydi, Karınlar Değil…
Bir başka okurum şöyle diyor…
Yazını okuduktan sonra AK Parti’nin sekerat dönemine net bir şekilde girdiğini düşünmeye başladım. Böyle giderse ben ufukta AK Parti diye bir parti görmüyorum. Kim gelir, nasıl olur bunu bilemem ama halk tepkiyle birini getirecektir. Kimsesizlerin kimsesi olman lazım. Siyaset bunu gerektirir. Şu an AK Parti zenginlerin partisine dönüştü. Herkes kendi karnını büyütmüş gibi bir tablo var ortada. Oysa büyümesi gereken makamlardı, koltuklardı. Kişi ya da kişiler değildi… AK Parti’de birileri hep büyümüş ama koltuklar kaybolmuş… Artık koltuklar bile yeter diyerek reddetmeye başlamış…
***
“Bugün Seçim Olsa 1 Vekilden Fazlasını Çıkaramayız”
Aslında yazının başlığında Afyon’da kaybediş tespitleri dedik fakat bunlar Türkiye’de neden kaybedildiği nin tespitleri…
Tüm bu yorumlar ve tespitler çok kıymetli…
Umarım AK Parti’yi yönetenler istifade eder.
Şimdi tüm bunları bir kenara koyalım.
Meclis dışında AK Partili bir isimle görüştüm.
Şu anda hala parti içinde çok kritik görevleri olan biri…
Aynen söylediği cümleyi buraya bırakıyorum…
“Ben bu kadar tepki çekecek ne yaptığımızı hala anlayamadım, 9 ayda ne değişti? 9 ay önce 14 Mayıs 2023’de bu partiye oy veren insanlar neden 31 Mart 2024’de yüzümüze bakmamaya başladı. Bugün seçim olsa bana göre 1 vekilden fazlasını çıkaramayız!”
***
Sokak Röportajları AK Parti İçin Ne Söylüyor?
Tüm bu işittiklerimden sonra son bir hafta içinde Afyon sokaklarında yaptığımız iki sokak röportajını ayrı ele almaya başladım.
İlk röportajımız, “Ekonomi neden bu kadar kötü, nerede hata yaptık?” ikinci röportajımız ise, “Değişimden Memnun Musunuz?” oldu.
Yüzlerce kişiye bu soruları yönelttik.
Kaçıranlar Afyon Postası’nın Youtube Kanalından bu röportajları izleyebilir.
Röportajların Afyonkarahisar’da yapıldığını bilmesem, bu röportajlar hangi ilimizde yapıldı diye sorsalar İzmir, Çanakkale, Muğla gibi kıyı şehirlerimizin isimlerini söyleyebilirim.
Röportajları izledikten sonra Afyon gibi bir zamanlar iktidara yüzde 60’ların üzerinde destek veren bir şehrin halkı, bu kadar nasıl muhalif söylevlere sahip oldu diye içimden geçirmedim değil…
Yine bu röportajlar üzerine aldığım bir geri dönüş şöyle:
“Bunlar son derece normal, AK Parti’den bir kopuş var. Bu çok net… Bu kopuş durdurulamazsa yakında sokakta, ‘Ben zaten AK Parti’ye kızıyordum, ben zaten oy vermedim, ben AK Partili değildim’ sözlerini duyabilirsin. Bizler o gün aynı yerde dururuz ama bir çok kişi çoktan gemiyi terk etmiştir”
Siyasiler ve sosyologlar bu röportajları iyi analiz edecektir.
Toparlayalım…
Çok farklı bir dönemecin eşiğindeyiz.
Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin.