Afyon Kocatepe Üniversitesi’nden İklim Bilimci Dr. Okan Bozyurt Afyon Postası’na özel konuştu. İklim değişikliğinin etkilerinin son yıllarda daha belirgin hale geldiğini ifade eden Dr. Okan Bozyurt, 2020’den bu yana yaşanan yazların artık olağanüstü sıcaklıklarla geçtiğine dikkat çekti.
“Artık her yaz, bir öncekini aratıyor. 1.5 santigrat derece sınırını geçtik ve bu sınır, iklim açısından bir kırılma noktasıdır,” diyen Bozyurt, geri dönülemez bir noktaya gelinmiş olabileceğinden endişe duyduklarını ifade etti.
Bozyurt, geçtiğimiz günlerde Şırnak’ın Silopi ilçesinde gölgede ölçülen 50.5°C sıcaklığa dikkat çekerek, bu düzeydeki sıcaklıkların insan sağlığı açısından ciddi riskler taşıdığını söyledi.
“Bu, insanların alışık olmadığı ve vücut direncini zorlayan bir sıcaklık. İlerleyen yıllarda sıcaklığa bağlı sağlık sorunları, hatta ölümler artabilir,” ifadelerini kullandı.
Aşırı sıcaklıkların sadece bireysel sağlığı değil, tarım ve hayvancılığı da doğrudan etkilediğini belirten Bozyurt, buharlaşmanın artmasıyla birlikte toprakta nem kaybının hızlandığını söyledi.
“Ürünlerin korunması için daha fazla sulamaya ihtiyaç var. Hayvancılık da bu durumdan ciddi şekilde etkileniyor. Sonuç olarak su tüketimi artıyor, barajlardaki su seviyesi ise düşüyor.”
Afyonkarahisar’da yılın en yağışlı dönemlerinden biri olan Haziran ayının bu yıl neredeyse yağışsız geçtiğini belirten Bozyurt, bunun da kuraklık riskini artırdığını söyledi.
“Mayıs ayında ‘Kırkikindi yağmurları’ etkili oldu ancak Haziran ayı neredeyse tamamen kurak geçti. Bu, Afyon için endişe verici bir durum.”
Bozyurt, kısa vadeli de olsa önümüzdeki günlerde serin hava dalgasının etkili olacağını ve Afyonkarahisar ile çevre illerde yerel kuvvetli sağanak yağışların beklendiğini açıkladı.
“Hafta sonu kuzeyden gelen serin hava dalgası biraz olsun nefes aldıracak. Yağışlar barajlara da ‘can suyu’ olabilir.”
Açıklamasının sonunda tüm bireyleri iklim krizine karşı bilinçli olmaya davet eden Bozyurt, su tasarrufuna vurgu yaptı:
“Bu dünyadan başka yaşanacak bir gezegenimiz yok. Hepimiz birer puzzle parçası gibiyiz. ‘Benim katkım ne olacak’ anlayışını bir kenara bırakıp, elimizi taşın altına koymalıyız.”