Olgun açıklamasında, partinin kuruluş felsefesinin “cesaret, adalet ve millet iradesi” üzerine kurulduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Sekiz yıl önce, 25 Ekim 2017’de, Türkiye umudunu yitirmesin diye bir ışık doğdu.
O ışığın adı İYİ Parti idi.
Milletin sesi kısıldığında, adaletin terazisi bozulduğunda, korkunun hâkim olduğu bir dönemde cesaretle yola çıktı.
Bugün, sekiz yıl sonra da aynı kararlılıkla “milletin sesi” olmaya devam ediyor.
İYİ Parti, bir tabelenin değil; bir inancın, bir cesaretin ve bir direnişin adıdır.
Korkuya, baskıya, kutuplaştırmaya karşı milletin iradesini yeniden ayağa kaldırmak için doğdu.
Çünkü bu parti, karanlığa karşı doğan bir güneşin adıdır.”
Olgun, İYİ Parti’nin sekiz yıldır Türkiye’nin siyaset diline umut ve inanç kazandırdığını belirtti:
“Güneş, karanlığa meydan okumaktır.
Adaletsizliğin üzerine doğan bir umut, suskunluğun üstüne doğan bir cesarettir.
Biz o ışığı taşıyoruz.
Çünkü bu ülke, yeniden aydınlanmayı hak ediyor.
Biz siyaseti koltuk için değil, halk için yaptık.
İYİ Parti; öfke değil çözüm, kutuplaşma değil kucaklaşma, korku değil cesaret üretmiştir.
Bugün hâlâ her türlü baskıya rağmen dimdik ayaktaysak, o güneşin sıcaklığı içimizdedir.”
Anadolu teşkilatlarına da özel teşekkür eden Olgun, partinin emeğiyle, alın teriyle ve inançla büyüdüğünü vurguladı:
“O güneş, Afyonkarahisar’dan Edirne’ye, Hakkâri’ye kadar bu ülkenin her köşesini aydınlattı.
Köy kahvelerinde, tarlalarda, üniversite sıralarında, esnaf tezgâhlarında doğdu o ışık.
Çünkü İYİ Parti, genel merkezden değil, milletin kalbinden doğmuştur.”
Olgun açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Sekiz yıl önce bu ülkeye bir söz verdik:
Ne olursa olsun, karanlığa teslim olmayacağız.
İYİ Parti 8 yaşında ama hâlâ ilk günkü gibi parlıyor; ilk günkü inançla, aynı kararlılıkla karanlığı aydınlatıyor.
Biz bu yolu makam için değil, milletin ufkunu yeniden aydınlatmak için yürüdük.
Türkiye iyileşene kadar da o güneşi söndürmeyeceğiz.”